Research - (2021) Volume 14, Issue 79

AN ASSESSMENT ABOUT AFFÂN B. MUSLIM'S HADITH NARRATIVE METHOD AND MIHNA
YUSUF AKGAoeL*
 
Yozgat Bozok University, ?lahiyat Fakültesi, Temel ?slam Bilimleri, Turkey
 
*Correspondence: YUSUF AKGAoeL, Yozgat Bozok University, ?lahiyat Fakültesi, Temel ?slam Bilimleri, Turkey, Email:

Received: Jul 14, 2021 Published: Aug 16, 2021, DOI: 10.17719/jisr.2021.37429

Abstract

In this study, the life of Affân b. Muslim (who is called the Baghdad muhaddith (134-220/751-835), his place in the science of hadith, his style of narration in the hadith juz’ of him, and how his experiences in the Mihna incident affected his environment were examined. The study consists of introduction, two parts and conclusion. In the introduction, there is information about the purpose, importance and sources of the study. The first chapter is about Affân b. Muslim's life and his place in the science of hadith. In the second part, Affân's hadith narration method and his situation in Mihna are discussed.

Affân b. Muslim, whose narrations are mentioned in the sources as solid and reliable, has received hadith from famous muhaddiths such as Hammâd b. Salamah, Hammâd b. Zayd ve Shu'ba b. al-Ḥajjāj. İbn Sa’d, Ahmad b. Hanbal, İbn Abi Shayba, Imam Bukhârî ve Abû Hâtim arRâzî are his students.This situation is clearly seen when the sources of juz and biography belonging to Affan are examined. Affân's hadith narration style can be detected in the narrations he received from his teachers, in the positive or negative evaluations of scholars about him, and in the studies conducted during his lifetime.Although this has been mentioned in some studies on the subject, in this study, the hadiths were examined and some additional explanations were made on the subject.

Affân lived in the first period of the Abbasids. During this period, there were important developments in the field of hadith. One of them is the Mu’tazila's thought that the Qur'an is created. This idea has been tried to be adopted by the Ahl-i hadith. Abbasid Caliph Me'mûn started the first questioning with Affân. In this context, it is necessary to investigate how the political and intellectual events of the period affected the hadith narration and style.Therefore, in this study, Affan's life, teachers and students were investigated.

Keywords

Affân b. Muslim, Juz’ al-Hadith, Narration, Mihna, Method.

1. GÄ°RÄ°Å?

Erken dönem yazılı hadis belgeleri olan cüzler, hadislerin tedvin ve tasnif döneminin kaynaklarını oluÅ?turması yönüyle hadis edebiyatının yapı taÅ?ları mesabesindedir. Zira hadislerin çeÅ?itli Å?ekillerde tasnif edildiÄ?i rivayet döneminin altın çaÄ?ı olan hicrî 3. asırda kaleme alınan musannef, müsned, câmi’ türü eserlerin oluÅ?umunda söz konusu bu cüzlerin kaynaklıÄ?ı yadsınamaz. Nitekim Abdurrezzak (ö. 211/827) Humeyd (ö. 219/834), Ahmed b. Hanbel (ö. 241/855), Buhârî (ö. 256/852) gibi muhaddisler hadis eserlerinin telifi için kimi zaman yakın kimi zaman ise uzakta bulunan âlimlerin hadis cüzlerini meclislerinde sema, arz, kıraat vb. yollarla kaydetmiÅ?lerdir. Mesela Ahmed b. Hanbel (ö. 241/855) hocası Affân b. Muslim (ö. 220/751) ile BaÄ?dat’ta bulundukları dönemde ondan birçok hadis rivayet etme imkânına sahip olmuÅ?tur. Dolayısıyla onun imla ettiÄ?i cüzünden istifade ettiÄ?i söylenir. Bu açıdan bakıldıÄ?ında kanaatimizce erken dönem hadis rivayet metot ve tarzlarını tanıma açısından hadis cüzlerinin incelenmesinin ayrı önemi vardır.

Bu cümleden olarak makalemizde Affân b. Muslim’in (134-220/751-835) hadis cüzündeki rivayetleri ve üslubu hoca-talebe iliÅ?kisi yönüyle analiz edilmesi hedeflenmiÅ?tir. Bu arada onun kısaca hayatı, ilmî kiÅ?iliÄ?i ve hadis ilmindeki yeri hakkında bilgi verilmiÅ?tir. Ayrıca bu çalıÅ?mada Affân b. Muslim’in yaÅ?adıÄ?ı dönemde meydana gelen ve hadis tarihinde mihne adı verilen süreçte yaÅ?adıkları üzerinde durulmuÅ?tur. Nitekim mihne sorgusuna çekilen ilkler arasında olan Affân’ınhayat hikâyesinde ister ona yöneltilen muhtelif iddialar yönüyle isterse rivayetlerinin sonraki kaynaklara intikali cihetiyle olsun bizi böylesine bir araÅ?tırmaya sevk eden husus daha çok onun hakkındaki bu farklı ve kapalı yönlerinin varlıÄ?ı olmuÅ?tur. Bu açıdan hem Affân hakkındaki bu belirsizliÄ?i gidermenin hem de ondan intikal eden cüzleri hoca-talebe iliÅ?kisi yönüyle ele alıp ve bazı deÄ?erlendirmeler yapmanın, o dönemin yazılı kaynaklarını ve müelliflerin çektikleri sıkıntıları daha iyi anlama imkânı saÄ?layacaÄ?ı kanaatindeyiz.

Affân b. Muslim ve cüzleri hakkında yapılmıÅ? çalıÅ?malara dair literatür tarandıÄ?ında Melik Suud Üniversitesinde 1418/1998 yılında danıÅ?manlıÄ?ını Abdullah es-Sevalime’nin yaptıÄ?ı ve Hind binti Muhammed el-MezrûÊ»un hazırladıÄ?ı Cüz’ü Ebî Osmân Affân b. Muslim es-Saffâr diraseten ve tahkiken isimli bir mastır tezi olduÄ?u görülür.Bu çalıÅ?mada, Zâhiriyye kütüphanesinde bulunan Ebu Bekir b. Muhammed b. Ubeydullah b. Dînâr el-Hallâl’ın rivayet ettiÄ?i nüsha esas alınarak Affân b. Muslim’in cüzü tahkik edilmiÅ?tir. Tahkik çalıÅ?masında önce Affân hakkında bilgi verilmiÅ?, ardından nüshanın tahkiki yapılmıÅ? ve sonuçta muhakkik tarafından bazı deÄ?erlendirmelerde bulunulmuÅ?tur. Bu deÄ?erlendirmelere göre Affân’ın cüzü genel olarak sika ravilerin naklettiÄ?i hadislerden ibaret olup toplam 178 hadisin 145’i merfu hadis, 33’ü mevkuf veya maktu haberdir. Merfu hadislerden 97’si sahih, 16’sı hasen, 33’ü zayıf derecesindedir. DiÄ?er mevkuf ve maktu’ haberlerden 16’sı sahih, 4’ü hasen, 10’u zayıf mertebesindedir. Tahriç edilen hadislerden 12’sinin ise metin olarak baÅ?ka bir kaynakta geçmediÄ?i ifade edilmiÅ?tir.

Bir diÄ?er çalıÅ?ma ise Hamza Ahmed Zeyn’in altı hadis cüzünü tahkik ettiÄ?i Ehâdîsu’Å?-Å?uyûhu’l-kibâr akdemu’l-mahtûtâti’l-hadîsiyye adlı kitabında yer alan Affân b. Muslim’e nispet edilen cüzlere ait üç rivayetin tahkik çalıÅ?masıdır. Hamza Ahmed Zeyn bu tahkikinde Zâhiriyye kütüphanesinde bulunan üç sema kaydını esas almıÅ?tır. Tahkik çalıÅ?masında önce Affân’ın hayatı hakkında kısa bilgi verilmiÅ?, nüshalarda adı geçen 28 hocası ve 79 öÄ?rencisinin isimleri sıralanmıÅ?, âlimlerin onun hakkındaki görüÅ?leri dile getirilmiÅ?tir. Muhakkik çalıÅ?masında özellikle nüshanın üçüncü kısmında yer alan ravi isimlerinin hatalı yazılmasından ötürü çok zorlandıÄ?ını fakat rical kitaplarından faydalanarak bu sorunu çözdüÄ?ünü ifade etmektedir. Ardından tahricini yaptıÄ?ı rivayetlerin sened ve metin yönünden sıhhati hakkında dipnotlarda bilgi verdiÄ?ini, metinlerde geçen garib kelimeleri açıkladıÄ?ını belirtmiÅ?tir.

DiÄ?er taraftan Ali b. Abdullah es-Sayyâh’ın el-Ä°mam Affân b. Muslim es-Saffâr ve menhecuhu fi’t-telakkî ve’l-edâ ve’n-nakd isimli makalesi vardır. Makalede Affân b. Muslim’in hadis rivayetinin kabulü, nakli ve tenkidindeki metodu ele alınmıÅ?tır. Makalenin birinci bölümünde Affân b. Muslim’in hayatına dair bilgiler verilmiÅ?, ikinci bölümünde onun hadis kabul, eda ve tenkit metodu açıklanmıÅ?tır. Sonuçta araÅ?tırmacı Affân’ın hadis tahammülündeki kullandıÄ?ı lafız ve sîgaları konusunda gösterdiÄ?i büyük hassasiyetinden söz edip onun rivayet tenkit metodunun aÅ?ırı ihtiyatlı olduÄ?unu ve sika raviden baÅ?ka kimseden rivayet almayan saÄ?lamcı bir metot izlediÄ?ini ileri sürmüÅ?tür.

Yine aynı yazarın Mecelletu’l-Câmiati’l-Ä°slamiyye adlı dergide 2012 senesinde “Akvâlu’l-imam Affân b. Muslim es-Saffâr (ö.220) fî cerhi’r-ruvât ve ta’dîlihim” baÅ?lıÄ?ıyla yayınlanmıÅ? bir makalesi vardır. Yazar makalede Affân’ın ravilerin cerh ve ta’dili hakkında kaynaklarda geçen sözleri ile aynı raviler hakkında çaÄ?daÅ?ı cerh ve ta’dil âlimlerinin sözlerini karÅ?ılaÅ?tırmayı böylece Affân’ın hadis ilminde özellikle cerh ta’dil bilgisi ve metodunu tespit etmeyi amaçlamıÅ?tır. Sonuçta onun ravilerin cerhinde müteÅ?eddit olduÄ?unu, müdellis, telkine maruz kalan ravileri kabul etmediÄ?i gibi sika ravileri dahi cerh ettiÄ?ini, zayıf gördüÄ?ü bazı ravilerin mertebesine göre ahkâm dıÅ?ında zühd ve ahlaka dair konulardaki rivayetlerini kabul ettiÄ?ini ileri sürmüÅ?tür. Ayrıca sözünü ettiÄ?i bütün ravilerin ise genelde ya Basralı yahut kendilerinden hadis alıp görüÅ?tüÄ?ü kimseler olduÄ?unu belirtmiÅ?tir. Aynı zamanda raviler hakkındaki eleÅ?tirilerinde münekkit âlimlerle farklı düÅ?ünmelerinin sebepleri arasında ravinin cerh durumuna vakıf olması ile deÄ?erlendirmedeki hassasiyetinden kaynaklanması gibi sonuçlara ulaÅ?mıÅ?tır.

Bir de ülkemizde konu hakkında çalıÅ?an Hasan Yerkazan’ın “Tasnif döneminin yeni yazılı kaynakları: Affân b. Müslim es-Saffâr’ın (ö.220/ 835) hadîs cüzü” isimli makalesi vardır. Yazar Affân’ın hayatı, hocaları ve öÄ?rencileri hakkında kısaca bilgi verdikten sonra hadisçiliÄ?ine dair kısa bir malumat vermiÅ?tir. Daha sonra Affân b. Müslim’e nispet edilen cüzlerden Berlin Devlet kütüphanesindeki Ebû Zür’a Abdurrahman b. Amr ed-DimaÅ?kî’nin (ö. 281/894) rivayet ettiÄ?i nüshayı incelemiÅ?, dipnotlarda hadislerin Zahiriye nüshasındaki yerlerine de iÅ?aret edip tahricini yapmıÅ?tır. Sonuçta cüzde 18 rivayetin 16’sını merfu’ birer rivayetin ise mevkuf ve maktu olduÄ?unu, 4 rivayetin Zahiriyedeki nüsha ile ortak olduÄ?unu ve bu hadislerden 15’inin Ebû Zür’a aracılıÄ?ıyla geri kalan 3’ünün ise senedinde Affân b. Müslim’in yer almadıÄ?ını ifade etmiÅ?tir. Dolayısıyla yazar bu cüzlerin içerdiÄ?i rivayetler yönüyle farklı iki çalıÅ?ma olduÄ?u kanaatine ulaÅ?mıÅ?tır.

Netice itibariyle Å?imdiye kadar yapılmıÅ? çalıÅ?maları ve bu çalıÅ?malarda ulaÅ?ılan sonuçları ele aldıÄ?ımızda diyebiliriz ki Affân’ın hadis cüzlerinin hadis edebiyatının oluÅ?um tarihine dair önemli ipuçları taÅ?ıdıÄ?ı kanaati üzerinde fikir birliÄ?i vardır. Bunun yanı sıra yapılan bu çalıÅ?malarda görülen bazı eksikliklerin de tamamlanması adına bu makale kaleme alınmıÅ?tır. Bunlar, Affân’ın hadis rivayetinde gözettiÄ?i usul ile hakkında ileri sürülen farklı cerh-ta’dil ifadelerinin nedenleri ve yaÅ?adıÄ?ı mihnenin hadis rivayetine yansıması gibi konulardır. Bu çalıÅ?mamızda kullanılan kaynak ise Hamza Ahmed Zeyn’in Ehâdîsu’Å?-Å?uyûhu’l-kibâr akdemu’l-mahtûtâti’l-hadisiyye adıyla tahkikini yaptıÄ?ı altı hadis cüz’ünden biri olan Affân b. Muslim’in hadis cüz’leridir.

2. AFFÂN B. MUSLÄ°M’Ä°N HAYATI VE HADÄ°S Ä°LMÄ°NDEKÄ° YERÄ°

2.1 Ä°smi Nesebi ve Ailesi

Adı, Affân b. Muslim b. Abdullah es-Saffâr olup Azra b. Sabit Ensarî’nin kölesidir.Künyesi Ebu Osman’dır. Saffâr adının bakırcıdan temsil getirilerek sarı kapları satan kimse anlamında kullanıldıÄ?ı söylenir.

Esasen Affân’ın ailesi hakkında kaynaklarda detaylı bir bilgiye rastlanmaz. Yalnız bir rivayete göre Affân’ın geniÅ? bir ailesi olduÄ?u anlaÅ?ılmaktadır. Nitekim yaÅ?adıÄ?ı mihne/sorguya çekilme hadisesi sonrası Å?öyle denmektedir: “O evine geri döndüÄ?ünde kadınları ve evindekiler -ki onlar kırk kiÅ?iydi- onu kınamıÅ?tır.”

Ayrıca kaynaklarda Ä°sa adında bir oÄ?lundan söz edilmektedir. Hatib el-BaÄ?dadî ve Zehebî, onun oÄ?lunun hicri 270’te öldüÄ?ünü nakleder.Fakihî’nin Ahbâru Mekke , Veki’in Ahbâru’l-kudâtve bazı kaynaklarda oÄ?lu Ä°sa’nın da senedinde olduÄ?u az sayıda rivayete yer verilir. Sonuç itibariyle onun geniÅ? bir ailesi olduÄ?u ve kıt kanaat geçindiÄ?i anlaÅ?ılmaktadır.

2.2 DoÄ?umu YetiÅ?mesi ve Seyahatleri

Ä°bn Sa’d’ın verdiÄ?i bilgilere göre hicrî 210 yılı Cemaziye’l-ahir ayının 18. perÅ?embe akÅ?amında Affân’ın “Ben 76 yaÅ?ındayım” demesine göre o, hicri 134 yılında doÄ?muÅ?tur.Z ehebî ise onun yaklaÅ?ık 134 yılında doÄ?duÄ?unu kaydeder.

Affân’ın gençliÄ?ine ve yetiÅ?kinliÄ?ine dair pek bilgiye sahip olmamakla birlikte Ä°bn Sa’d onun hakkında Å?unları nakleder: “O, Basra’da doÄ?muÅ?, BaÄ?dat’ta ikamet etmiÅ?, vefat edinceye kadar orada yaÅ?amıÅ?tır.”Konuyla ilgili Zehebî ise: “Å?u’be b. Haccac gibi hadis aldıÄ?ı tabakadaki âlimler, onun beldesinin ileri gelenlerinden (meÅ?ihat) idi. O, BaÄ?dat’ı vatan edinmiÅ?tir” der.Kûfeve Vâsıtonun ilim için seyahat ettiÄ?i Å?ehirlerdendir. Kaynaklardan anlaÅ?ıldıÄ?ı üzere o ilim tahsili için yaptıÄ?ı yolculuklarının ardından BaÄ?dat’a yerleÅ?miÅ?tir.

2.3 Ä°lmî KiÅ?iliÄ?i

Affân eÄ?itimine erken yaÅ?larda baÅ?lamıÅ?tır. Daha küçük yaÅ?larda hadis öÄ?renip yazmıÅ?tır. Onun ilk hadis öÄ?renimi hicri 150 yılından sonradır. Nitekim Zehebî Å?unları kaydeder: “O, yaklaÅ?ık hicrî 150 senesinde hadis öÄ?renimine (sema’) baÅ?lamıÅ?tır.”Nitekim akranı meÅ?hur muhaddisler tarafından da bu durum dile getirilmiÅ?tir. Ondan birçok kimse rivayette bulunmuÅ?tur.

2.3.1 Hocaları

Affân’ın hadis aldıÄ?ı hocalarının sayısını rical eserlerindenve özellikle kendisine nispet edilen cüzlerdenve talebelerinin eserlerinden tespit etmek mümkündür. Buna göre yüzü aÅ?kın hocası olduÄ?u söylenebilir. Bunlardan bazıları Å?unlardır: Abdullah ibnu’l-Mubârek , BiÅ?r b. el-Mufaddal , CaÊ¿fer b. Hayyân Ebu’l-EÅ?heb , Ebân b. Yezîd el-Attâr , Halid b. Abdullah el-Vâsitî , Hammâd b. Seleme , Hammâd b. Zeyd , Hemmam b. Yahya , Mehdî b. Meymûn , Muhammed b. Suleym , el-Müsennâ b. Avf , Sellâm b. Süleym Ebu’l-Ahvas , Sellâm b. Süleyman , Süleym/an b. el-MuÄ?îre , Süleym/an b. Hayyân , Å?u’be b. el-Haccâc , Vaddâh b. Abdullah , Vuheyb b. Halid b. Aclân , Yezîd b. Ä°brahim et-Tusterî , Yezîd b. Zurey’dir.

2.3.2 Talebeleri

Rical eserlerinden ve cüzlerinden tespit edebildiÄ?imiz kadarıyla Affân’dan hadis rivayetinde bulunan yüzü aÅ?kın talebesinden bir kısmı ise Å?unlardır: Abbas b. Muhammed ed-Devrî,Abd b. Humeyd el-KeÅ?Å?î,Abdullah b. Ahmed ed-Devrakî,Ebû Bekir Abdullah b. Muhammed b. Ebî Å?eybe, Ahmed b. Hanbel, Ahmed b. Seyyâr el-Mervezî , Ali b. Abdullah el-Medinî, Amr b. Muhammed en-Nâkıd, Ä°shak b. Râheveyh, Kuteybe b. Saîd, Muhammed b. Abbas BaÄ?dâdî, Muhammed b. BeÅ?Å?ar Bundâr, Muhammed Ebû Hâtim er-Râzî, Muhammed b. Sa’d es-Semân, Muhammed b. Ubeydullah Hallâl, Süleyman b. Seyf el-Harrânî, Yahya b. Maîn, Zuheyr b. Harb Ebu Haysemedir.

GörüldüÄ?ü üzere devrin nice âlimi Affân’dan hadis iÅ?itmek için onun yanına gidip gelmiÅ?ler hatta uzun süre yanından ayrılmamıÅ?lardır. Bunlar arasında on sene onun yanından ayrılmayan öÄ?rencilerden biri de Ahmed b. Hanbel’dir.”Yine Ä°bn Adî onun talebelerinden Ahmed b. Salih el-Mısrî hakkında onun Affân’dan hadis almak için Mısır’dan rihle yaptıÄ?ını ve on iki sene BaÄ?dat'ta onun meclisine katılıp ondan hadis yazdıÄ?ını ifade eder.

Kaynaklara göre Affân’ın talebeleri arasında üç talebesi Affân’a olan baÄ?lılıklarından ötürü özel bir lakapla isimlendirilmiÅ?tir. Bunlar Dâbbetü Affân lakabıyla anılan Ä°brahim b. Hüseyin b. Dizîl (ö. 281/894),Merkebu Affân lakabıyla bilinen Muhammed b. Ali el-Cürcanî (ö. 271/884)ve el-Affânî lakabıyla tanınan Ali b. Sehl b. el-MuÄ?îre’dir (ö. 271/884).AnlaÅ?ılacaÄ?ı üzere Affân’ın çevresinde hadis öÄ?renmek maksadıyla gelen bir hayli talebesi vardır. Bunlardan bir kısmı da hem ona hizmet etmek hem de rivayet ettiÄ?i hadisleri tahammül gayesiyle onun yanından ayrılmamıÅ?lardır.

2.3.3 Affân’ın Ä°lmî KiÅ?iliÄ?i Hakkında Söylenenler

Affân, dönemin birçok âliminden ders almıÅ? ve birçok talebe yetiÅ?tirmiÅ?tir. Talebeleri arasında Ä°mam Ahmed b. Hanbel, Affân hakkında oÄ?lu Abdullah’tan naklen Å?öyle demiÅ?tir: “Affân, Abdullah b. Mehdi’den daha güvenilir (esbet) idi. Ona dedim ki Abdurrahman b. Mehdî’den daha mı güvenilir? O da evet, dedi.”Yine “Yahya b. Saîd’in, bir konuda ihtilafa düÅ?tüÄ?ünde Affân’ın görüÅ?üne uymak bana daha sevimli gelir” dediÄ?ini söylemiÅ?tir.Keza Yahya b. Maîn, “Å?u iki adamdan daha güvenilir kimse görmedim; Ebu Nuaym (Fadl b. Dükeyn) ve Affân” demiÅ?tir.

DiÄ?er âlimler gibi cerh-ta’dil imamları da Affân hakkında sika, sebt, mutkin, metîn, kesîru’l-hadîs, sâhibu’s-sünne ve hüccet gibi övgü ifade eden lafızlarla hadis rivayetinde otorite olduÄ?unu belirtmiÅ?lerdir.Nitekim cerh-ta’dil ulemasından Ebû Hâtim er-Râzî (ö. 277/890): “O sika ve imamdır,” demiÅ?tir.Öte yandan Ä°bn Adî (ö. 365/976), Affân hakkında yöneltilen bazı tenkitlerden de söz etmiÅ?tir.

2.4 Vefatı

Kaynaklarda Affân’ın ölüm tarihi hakkında hicrî 219 ve 220 Å?eklinde iki farklı tarih vardır. Bununla birlikte Âcurrî’nin (ö. 360/970) hocası Ebu Dâvûd’dan (ö. 275/889) iÅ?ittiÄ?i bir haberile Ä°bn Sa’d,Buhârî,Ebu Zür’a ed-DımeÅ?kîve Halife Hayyât’ınifadelerine göre o, hicrî 220 yılının Rebiu’l-âhir ayına on bir gün kala perÅ?embe günü BaÄ?dat’ta vefat etmiÅ?tir. Cenaze namazını Asım b. Ali b. Asım kıldırmıÅ?tır.

3. AFFÂN’IN HADÄ°S RÄ°VAYETÄ° ÜSLUBU VE MÄ°HNE’DEKÄ° DURUMU

Affân’ın hadis anlayıÅ?ına dair ipuçlarını onun hocalarından aldıÄ?ı rivayetlerinde, âlimlerin onun hakkında yaptıkları olumlu ve olumsuz deÄ?erlendirmeleri ile yaÅ?adıÄ?ı dönemde yaptıÄ?ı çalıÅ?malarında görmek mümkündür.

Affân’ın özellikle kendilerinden hadis alırken titizlik gösterdiÄ?i hocaları arasında öne çıkan isimlerden Hammad b. Seleme (ö. 167/784), Å?u’be b. Haccâc (ö. 160/776), Hemmam b. Yahya (ö. 164/781), Vuheyb b. Hâlid (ö. 165/781), Ebân b. Yezîd’i (ö. 161/777) sayabiliriz. Rical kitaplarında bu ilk üç hocasının rivayetlerine vakıf olduÄ?u, aynı zamanda onlardan hadis rivayeti hususunda baÅ?vurulan güvenilir bir kaynak olduÄ?u ve hafızasının iyi olduÄ?u belirtilmiÅ?tir.” Affân’ın bu üç hocasından naklettiÄ?i rivayetlerin genel durumu hakkında kendi cüzü, kütüb-i sitte ve Ahmed b. Hanbel’in Müsnedi ile Ä°bn Sa’d’ın Tabakât’ı çerçevesinde bakacak olursak Å?öyle bir tabloyla karÅ?ılaÅ?ırız:

Tablodan anlaÅ?ılacaÄ?ı üzere kütüb-i sitte musannifleri, Ahmed b. Hanbel kadar Affân’dan hadis rivayet etmemiÅ?lerdir. Bunun sebebini Ahmed b. Hanbel’in Affân ile aralarındaki uzun süre hoca-talebe birlikteliÄ?ine baÄ?lamak mümkündür. Bunun yanı sıra kütüb-i sitte imamlarının Affân’dan az hadis almalarını ise tek bir sebebe baÄ?lamak kanaatimizce doÄ?ru deÄ?ildir. Zira kütüb-i sitte imamlarının hadis kabul Å?artlarının farklılıÄ?ı, o günkü siyasi, ilmî, fikrî ortamın uygun olup olmaması, zaman-mekân açısından rivayetlere ulaÅ?mada yaÅ?anan problemler ile Affân hakkında akranları tarafından yapılan eleÅ?tiriler gibi birçok etken sayılabilir.

3.1 Hadis Rivayet Üslubu

Affân’ın hadis rivayet metodu, kabulü ve tenkidine dair bize önemli bilgiler veren es-Sayyâh, makalesinde konuyu “Affân’ın hadis kabul, eda ve tenkidindeki metodu” baÅ?lıÄ?ı altında üç kısımda ele almıÅ?tır.Ayrıca incelediÄ?imiz cüz’ün’deki rivayet üslubuna dair bazı tespitleri burada belirtmekte yarar vardır.

3.1.1 Hadis Rivayetindeki TitizliÄ?i

Ä°lk olarak kaynaklarda hadis kabulüne dair Affân’ın hocalarından hadis alırken gösterdiÄ?i titizliÄ?inden, onlara iÅ?ittiÄ?i her hadisi arz etmesinden ve bunu pekiÅ?tirmek için bazen bıkkınlık derecesine varacak derecede tekrar ettiÄ?inden söz edilir. Bu bakımdan hocalarından tepki aldıÄ?ı ve bu titizliÄ?inden ötürü rivayetlerin birçoÄ?unu nakletmediÄ?i, nakledilmeyen rivayetlerin ise zayıf olduÄ?u ifade edilmiÅ?tir.

3.1.1.1 Sened ve Metinde Geçen Ä°fadelerin OkunuÅ?unda GösterdiÄ?i Hassasiyet

Affân’ın hadis rivayetine ve lafızlarının zabtına dikkat ettiÄ?i gibi hadisin senedindeki ravilerin isimlerinin doÄ?ru telaffuzuna ve yazımına hassasiyet gösterdiÄ?i anlaÅ?ılmaktadır. Zira bu hususla ilgili Ä°shak b. H asan el-Harbî (ö. 284), Ah med b. H anbel’i Å?öyle derken iÅ?ittiÄ?ini nakletmiÅ?tir: “Å?uÊ¿be’nin ashabından (yani Å?uÊ¿be’den hadis alanlardan) Affân’dan daha çok kitabında Enbeenâ, Ah beranâ, SemiÊ¿tu, Haddesenâ gibi rivayet lafızlarına yer veren birini görmedim.”Yine bir baÅ?ka misalde Ahmed b. Hanbel Å?unları nakleder: “Hatadan kimse kaçamaz. Yahya b. Saîd ravilerin isimlerini çok istekli olanlar olduÄ?unda harekeler yoksa hareke vermezdi. Ashab-ı Å?ekl (yani ravilerin isimlerinin telaffuzuna önem verenler) arasında Affân, Behz ve Hibbân vardı.” Bu örneklerden hareketle denilebilir ki genel anlamda Affân’ın hadis rivayet üslubunun özelliklerinden biri onun rivayetlerde geçen isim ve kelimelerin, hadis metinlerinin, eda lafızlarının korunması (zabtı) ve tetkiki konusundaki Å?üphe derecesine varan titiz tutumudur. Nitekim hocalarından hadis öÄ?renme ve onu öÄ?retme konusunda imla yoluyla hadis almaya özen göstermiÅ?, sonra aldıÄ?ı hadisi hocaya rivayet ve tahammül lafızlarına dikkat ederek arz etmiÅ?tir. Hatta bu usulü soru sorarak çokça uygulaması sebebiyle bazı hocalarını öfkelendirmiÅ? ve bu yüzden anlayıÅ?ı kıt diye nitelendirilmiÅ?tir.

3.1.1.2 Rivayette Dil Hatasına Dikkat Etmesi

Affân hakkında bilgi veren kaynaklarda görüleceÄ?i üzere o, rivayetinde dil/gramer hatası (lahn) yapmaması yönüyle temayüz eden ve rivayette geçen kelimelerin anlamlarını tetkik eden bir âlimdir. Bütün bu hususiyetler Affân’ın rivayetlerdeki ihtiyatlı ve titiz tutumunun göstergeleridir. Nitekim Hatîb el-BaÄ?dâdînin naklettiÄ?i bir habere göre dil âlimi Ebû Hâtim Sehl b. Muhammed’in (ö. 255/868) Å?u sözü bu konuya bir misaldir: “Affân b. Muslim, iÅ?ittiÄ?i bir hadisi önce AhfeÅ?’e ve nahiv âlimlerine arz eder, ardından naklederdi. AhfeÅ?, ona beni kastederek bu hadisi ona götür der, o da bundan sonra bana gelirdi. Nihayetinde birçok hadisi bana arz etmiÅ?tir.”

3.1.2 Hadis Rivayetinde Telkini Kabul Etmemesi

Hadis rivayetinde Affân’ın telkini kabul etmediÄ?ini bilakis ondan kaçındıÄ?ını kaynaklar ifade etmektedir. Nitekim bunu gösteren bir örneÄ?i Ukaylî (ö. 322/924) kitabında kaydetmiÅ?tir. Rivayete göre; bir adam doÄ?ruca Affân’a gider ve ona “Ebû Osmân! Hammâd b. Seleme- Humeyd- Enes tarikiyle gelen Hz. Peygamber’in (s.a.v.) ‘bir hurma parçasıyla da olsa cehennemden sakının’, buyurduÄ?u hadisi bize naklet”, der. Bunun üzerine Affân ona hadisi Humeyd- Enes tarikiyle rivayet etmek istersen iki dirhemle bir sandal kirala ve Basra’ya git. Orada Arim adında bir kimse bu hadisi sana Humeyd- Enes tarikiyle nakleder. Biz ise Hammad b. Seleme- Humeyd- el-Hasan tarikiyle Hz. Peygamber’in (s.a.v.) bir hurma parçasıyla da olsa cehennemden sakının, Å?eklindeki hadisi naklederiz, demiÅ?tir.Örnekten anlaÅ?ılacaÄ?ı gibi Affân’ın hadis rivayetinde telkinde bulunan kimsenin telkinini kabul etmemiÅ? olması onun zabtına dair yapılan eleÅ?tiriye cevaptır.

3.1.3 Sika Ravilerden Rivayet Etmesi

Affân’ın hadis cüz’ün’de rivayette bulunduÄ?u raviler Hammâd b. Seleme, Å?u’be b. Haccâc, Vuheyb b. Halid, Suleym b. Hayyân, Ebân b. Yezîd gibi genelde sika raviler olupaz sayıda zayıf ravinin rivayeti mevcuttur.

Son olarak Affân’ın hadis cüzleri incelendiÄ?inde rivayet üslubuna dair Å?unlar ifade edilebilir: Bazen bir senedde iki, üç veya dört hocasının adını bir arada zikretmiÅ?,hadislerdeki lafız ve isnad farklılıklarına ve ravinin tereddütlü ifadelerine de temas etmiÅ?tir.Å?ayet hadisin isnadıyla ilgili açıklanması gereken bir husus varsa bu konuda açıklamada bulunmuÅ?tur. Bazen bir hadis metninin farklı senedlerini zikretmiÅ?tir.

Yine hadis cüz’ünde isnadını kaydettiÄ?i hadisin bazen metnini zikretmemiÅ?tir. Geçen metnin aynısı olduÄ?unu ifade eden mislehu/nahvehu tabirlerini kullanmıÅ?tır.Genel olarak seneddeki ravi sayısı üçtür/sülasidir.

3.2 Affân’a ve Hadis Rivayetindeki Üslubuna Yöneltilen Bazı EleÅ?tiriler

Affân b. Muslim’e birtakım tenkitler yöneltilmiÅ?tir. Bu tenkitleri hadis ricali hakkında bilgi veren kaynaklarda görmek mümkündür. Bu kaynaklardan biri de zayıf ravileri konu edinen Ä°bn Adî’nin, el-Kâmil isimli kitabıdır.Zehebî bu durumu Å?öyle açıklamıÅ?tır: “Derim ki Affân’ın (kuvvetli) hafızası ve onun rivayette hüccet olması konusu Ä°slam eserlerinin görüÅ? birliÄ?ine vardıÄ?ı bir husus olmakla birlikte onun tenkide maruz kaldıÄ?ı da kesindir. Nitekim Ä°bn Adî, onu zayıf raviler hakkında yazdıÄ?ı kitabında zikretmiÅ?tir. Fakat o aslında Affân’ın zayıf ravi olduÄ?u görüÅ?ünü geçersiz kılmak için bunu yapmıÅ?tır.”Bu ifadelerden anlaÅ?ılacaÄ?ı üzere Affân hakkında yapılan muhtelif eleÅ?tirilerin mevcudiyeti, esasen onun güvenilir (sika) bir ravi olduÄ?u kanaatini deÄ?iÅ?tirmeyecek niteliktedir. Bu tespitin ardından Affân’a yöneltilen eleÅ?tirilere bakacak olursak bunları Å?u baÅ?lıklar altında toplamak mümkündür:

3.2.1 Zabtının İyi Olmaması

Bu konuda Ä°bn Adî Å?unları nakletmiÅ?tir: “Ali b. Ä°brahim b. Heysem’den o da Ä°brahim b. Ebu Davûd’dan rivayetle Süleyman b. Harb Å?öyle demiÅ?tir: ‘Affân’ı Å?u’be’den hadisleri yazarken(zabt) görürdük. Vallahi onun Å?u’be’den bir hadisi zabt etmedeki çabasını biri gösterse ona gücü yetmez. Zira Affân’ın anlayıÅ?ı zayıf, kötü ve kıttır.”Yine aynı yerde “Süleyman Å?öyle demiÅ?tir: ‘Haccâc el-Fesâtitî bana naklettiÄ?ine göre Affân onlara Å?u’be’nin hadislerini imla ettirirmiÅ?’. Süleyman sözüne devamla bana Å?öyle söylemiÅ?tir: ‘Vallahi Affân Å?u’be’den naklettiÄ?i rivayetlerinden ötürü piÅ?man olarak mezarına girmiÅ?tir.”

Sözü edilen bu eleÅ?tirilere cevaben es-Sayyâh, Affân hakkındaki bu haberlerin senedi incelendiÄ?inde rivayetin tek kaldıÄ?ı (teferrüdü) tespitinde bulunmuÅ?tur.Ayrıca Süleyman b. Harb’in sözü doÄ?ru kabul edilse de yapılan bu tenkidin kabulüne engel bazı sebeplerin olduÄ?u dile getirilmiÅ?tir. Bunlardan ilki bu eleÅ?tirinin, sebebi açıklanmayan bir cerh olmasıdır. Zira Süleyman, Affân’ın zabtının iyi olmadıÄ?ına dair herhangi bir misal getirmemiÅ?tir. Ä°kincisi bu cerh Ahmed b. Hanbel ve Yahya b. Maîn gibi hadis âlimlerinin görüÅ?lerine terstir. Üçüncüsü Süleyman b. Harb’in ravileri deÄ?erlendirmede aÅ?ırı hassas (müteÅ?eddit) davranmasıdır. Zira Ebu Hâtim onun hakkında razı olduÄ?u ravilerin (meÅ?ayıh) sayısının az olduÄ?unu ifade eder.Dördüncüsü Ä°bn Hacer’in de ifadesine göre yapılan bu cerh bir baÅ?ka bakıÅ?la izah edilebilir. Nitekim o Å?öyle der: “Süleyman’ın Affân hakkındaki tenkidi esasen onun Å?u’be’den aldıÄ?ı rivayetlerinde süratlice ezberleyen akranlarına kıyasla zaptının iyi olmamasıdır.”Son olarak Affân, Süleyman b. Harb’in akranıdır. Zehebî bu durum hakkında Å?unları belirtir: “Derim ki evet Affân, Süleyman’dan hafıza yönüyle daha iyi ya da onun dengiydi. Bu yönüyle akranın sözlerine ihtiyatla yaklaÅ?ıp düÅ?ünmek icap eder. Zira Ahmed b. Hanbel’in oÄ?lu Abdullah babasından Å?öyle iÅ?ittiÄ?ini söyler: Affân’dan baÅ?ka Å?u’be’den hadisi en güzel nakleden birini görmedim.”Netice itibariyle diyebiliriz ki Affân aleyhine söylenen bu sözlerin gerek sübutu yönüyle zayıf olması gerekse kabul edilmeyen cerh olması bakımından onun sika bir ravi oluÅ?unu deÄ?iÅ?tirmemiÅ?tir.

3.2.2 Mevkuf Rivayeti Merfu Olarak Nakletmesi

Konuyla ilgili Ä°bn Adî Å?unları nakleder: “Affân’ın Hammad b. Seleme, Hammad b. Zeyd ve o ikisi dıÅ?ındakilerden naklettiÄ?i hadislerde mürsel hadisi mevsul ve mevkuf hadisi merfu kıldıÄ?ı bir hadis bilmiyorum. Dolayısıyla bu durum onun hatalı görülen (vehim) hususlarından biri olmamıÅ?tır. Çünkü ravi sika da olsa bir iÅ?ten sonra bir baÅ?ka iÅ?te dalgınlık gösterebilir. Affân güvenilir (Lâ be’se bih saduk) bir ravidir.”Öyle görülüyor ki, Affân’ın naklettiÄ?i rivayetleri arasında bu durum nadiren yaÅ?anmıÅ? olacak ki Ä°bn Adî sadece bir rivayetten baÅ?ka onun vehmine örnek vermemiÅ?tir.

3.2.3 İhtilata Maruz Kalması

Affân b. Müslim’in ömrünün sonlarında ihtilatauÄ?radıÄ?ına dair birtakım rivayetler vardır. Bu konuda Ä°bn-i Ebi Hayseme’den naklen Hatîb el-BaÄ?dâdî Å?unları aktarır: “Babamın ve Yahya b. Maîn’in, hicrî 219 senesinin Safer ayında Affân’dan uzak kalındıÄ?ı günlerde onun rivayetlerini almadık, dediklerini iÅ?ittim. Zaten Affân da birkaç gün sonra vefat etmiÅ?ti.”Yine rivayete göre, adamın biri Affân’a: “Yahya senin hakkında ihtilat ettiÄ?ini söylüyor, demiÅ?, Affân da Allah, Yahya’ya lanet etsin, Allah’tan dileÄ?im ölünceye kadar beni aklıma mukayyet kılsın, diye karÅ?ılık vermiÅ?tir. El-Harbî sözünün devamında; Affân’ın bir zaman aklı yerinde olur, bir vakitte aklı giderdi (bunamıÅ?tı), demiÅ?tir.Å?u hâlde denebilir ki bu durum Affân’ın ömrünün son zamanlarında gerçekleÅ?miÅ? hadis rivayet etmediÄ?i için bu türden bir ihtilatın âlimler nazarında Affân’a bir zararı olmamıÅ?tır.

3.2.4 Ücret Mukabilinde Hadis Rivayetinde Bulunması

Hadis rivayeti karÅ?ılıÄ?ında ücret almaya dair farklı görüÅ?ler bulunmaktadır. Kimi âlim buna cevaz vermezken kimisi cevaz vermiÅ?, kimisi de bazı Å?artlar altında cevaz vermiÅ?tir. Burada söz konusu edilen Affân’ın durumuna dair Hanbel b. Ä°shak’ın ifadesine göre zamanın idaresi tarafından uygulanan Mihne sürecinde kimsenin yapamadıÄ?ı/yapmaktan çekindiÄ?i bir husus olan halifeye icabet etmemenin neticesinde geçim sıkıntısı yaÅ?ayan Affân’ın maruz kaldıÄ?ı iddialardan biri de hadis rivayetine karÅ?ılık ücret almasıdır.

Hadis tarihinde vakitlerinin ekseriyetini hadis rivayetine ayırmıÅ? olmaları ve baÅ?ka mal varlıÄ?ının olmaması sebebiyle bazı sika ravilerin yaÅ?adıkları fakirlik sebebiyle ücret aldıkları bilinen bir durumdur. Dolayısıyla Affân b. Muslim’e yöneltilen bu türden bir tenkidin onun güvenilirliÄ?ine zarar vermediÄ?i, bilakis onun zabt (hafızası saÄ?lam) ve itkan sahibi (güvenilir) olduÄ?u kanaati, Ahmed b. Hanbel gibi âlimlerce onun hakkındaki bu türden eleÅ?tirilere iltifat etmemelerinden çıkarılabilir. Kanaatimizce Affân, hayatının belli bir döneminde hadis rivayet ederken ihtiyaca binaen ücret almıÅ?tır. Onun bu durumu sika ravi oluÅ?una bir halel getirmemiÅ?tir.

3.3 Mihne’deki Durumunun Yansımaları

Affân b. Muslim’in yaÅ?adıÄ?ı dönem, Abbasilerin ilk dönemidir. Bu dönemde Ä°slam topraklarının sınırları çok daha geniÅ?lemiÅ?, nüfus olabildiÄ?ince karmaÅ?ıklaÅ?mıÅ?, çeÅ?itli dinî, etnik görüÅ? ayrılıkları yoÄ?unlaÅ?mıÅ?tır. Yine bu dönem Mutezile mezhebinin idare tarafından desteklendiÄ?i ve Kur’an’ın mahlûk olduÄ?u görüÅ?ünün Ehl-i hadis üzerinde baskı unsuru olarak benimsetilmeye çalıÅ?ıldıÄ?ı bir zaman olmuÅ?tur ki Hadis Tarihinde bu döneme Mihne adı verilmiÅ?tir. Bu baÄ?lamda Abbâsî Halifesi Me’mûn, Mutezile mezhebinin ileri sürdüÄ?ü Kur’ân’ın mahlûk olduÄ?u görüÅ?ünün dönemin ileri gelen âlimlerince benimsenmesini istemiÅ?, reddedenlerin ise cezalandırılmasını emretmiÅ?, sorgulamaya Affân b. Müslim ile baÅ?lamıÅ?tır.

Affân’ın sorgusunun ardından yaÅ?ananların çevresince nasıl karÅ?ılandıÄ?ı konusu kanaatimizce dikkate deÄ?er bir diÄ?er konudur. Zira kaynaklara göre ailesi tarafından maaÅ?ının kesileceÄ?i haberi üzerine kendisi kınanırken, Ehl-i hadis tarafından dik duruÅ?u sebebiyle takdire Å?ayan bir tavır olarak deÄ?erlendirilmiÅ?tir. Nitekim rivayete göre Hanbel, Affân’ın Mihne sonrası durumu hakkında Å?unları nakleder: “Ben, Ä°shak b. Ä°brahim’in mihne/sorgulama için çaÄ?ırmasından sonra Ebu Abdullah ve Yahya ibn Maîn’in beraberinde bulunan Affân’ın yanına geldim. Zira Affân ilk sorguya çekilen kimse idi. Yahya ona sorguya çekilmesinin ertesi günü (yaÅ?adıkları hakkında) sual etti. O sırada Ebu Abdullah ve biz onunla beraberdik. (Aralarında Å?öyle bir konuÅ?ma geçti.) (Yahya): ‘Bize Ä°shak'ın sana neler söylediÄ?ini anlat.’ (Affân): ‘Ben senin ve arkadaÅ?larının yüzünü kara çıkarmadım. Çünkü icabette bulunmadım.’ (Yahya): Peki nasıl oldu? (Affân): ‘Bana davette bulunuldu. Ardından Cezireden Me’mun’un yazmıÅ? olduÄ?u mektubu okundu. Mektupta Å?unları diyordu: Affân’ı sorguya çek. Ona Kur’an Å?öyle Å?öyledir Å?eklinde görüÅ?ü benimsemesi için çaÄ?rıda bulun. Bunu kabul ederse onu hâli üzerine ikrar ettir. Benim sana yazdıÄ?ım Å?ekilde sana icabet etmezse ondan maaÅ?ı-Me’mun’un Å?imdiye kadar her ay verdiÄ?i 500 dirhemi- kes.' Böylece mektubu okuyunca Ä°shak bana ‘Å?u hâlde ne düÅ?ünüyorsun,’ diye sordu. Bende ona (mealen) ‘De ki; O Allah bir tektir’ayetini okudum. Sonrasında ‘Å?imdi bu mahlûk mudur,’ diye sordum. Bu sefer o: ‘Ya Å?eyh Müminlerin emiri bana sen bunu kabul etmediÄ?in takdirde maaÅ?ını kesmemi emir buyurdu’, dedi. Bu defa ben de (mealen) ‘Sizin rızkınız ve size vaat edilen sevap ve ceza göktedir’ayetini okudum. Benle konuÅ?mayı bıraktı ve çekip gitti. Bunları dinleyen Yahya, Ebu Abdullah ve beraberimizdeki dostlar buna sevindi.”Verilen bu örnekten de anlaÅ?ılacaÄ?ı üzere Affân’ın Mihne sürecindeki tutumu Ahmed b. Hanbel ve arkadaÅ?larınca takdirle karÅ?ılanmıÅ?tır.

Bu arada bazılarınca halifeye icabet etmeyenler ile icabet edenlere karÅ?ı Ehl-i hadis’in tutumu hakkında farklı mülahazalar serdedilmiÅ?tir. Bununla birlikte yapılan araÅ?tırmalar bize gösteriyor ki Mihne sürecinde yaÅ?ananların etkisiyle gerek cerh-ta’dil açısından ravileri deÄ?erlendirme ve gerekse onlardan hadis rivayeti konusunda Ehl-i hadis, fikrî, siyasî, sosyal ve diÄ?er faktörler sebebiyle olumlu ya da olumsuz Å?ekilde bir tutum sergilemiÅ?lerdir.Sonuç olarak Affân için ise bu durumun olumlu yansımaları olduÄ?u söylenebilir.

4. SONUÇ

Affân b. Muslim, Abbasiler döneminin ilk devresinde yaÅ?amıÅ?, birçok hocası ve talebesi olmuÅ?, günümüze ulaÅ?an üç hadis cüz’ünün sahibi BaÄ?dat muhaddisidir. Kendisine yönelik olumlu ve olumsuz tenkitler ele alındıÄ?ında olumlu yönlerinin hadis rivayetinde daha aÄ?ır bastıÄ?ı söylenebilir. Bununla birlikte yapılan eleÅ?tiriler arasında mevkuf bir rivayeti merfu olarak naklettiÄ?i ve ömrünün sonunda ihtilata maruz kaldıÄ?ı, hadis rivayetinde ücret aldıÄ?ı gibi eleÅ?tirilere de maruz kaldıÄ?ı görülmektedir. Bu tür iddialar sebebiyle Affân’ın rivayetlerine ihtiyatlı yaklaÅ?ıldıÄ?ı söylense de neticede ondan nakledilen hadis sayısının ve cüzlerindeki hadislerin meÅ?hur hadis ricalinin eserlerine yansıması açısından bir deÄ?erlendirme yapıldıÄ?ında genel anlamda rivayetlerinin kabul edildiÄ?i bir gerçektir.

Affân’ın hocalarından Hammad b. Seleme, Hemmam b. Yahya ve Å?uÊ¿be b. Ḥaccâc’ın kütüb-i sitte’de yer alan rivayetlerinin deÄ?erlendirilmesinde onun üzerinde hoca-talebe iliÅ?kisi yönüyle etkileri olduÄ?u anlaÅ?ılmaktadır. Hocalarından hadis öÄ?renme ve onu öÄ?retme konusunda imla yoluyla hadis almaya özen gösterdiÄ?i sonra aldıÄ?ı hadisi hocaya rivayet ve tahammül lafızlarına aÅ?ırı dikkat ederek arz etmiÅ? olduÄ?u görülmektedir. Hatta bu usulü soru sorarak çokça uygulaması sebebiyle bazı hocaları öfkelenmiÅ? ve anlayıÅ?ı kıt diye nitelendirilmiÅ?tir. Yine hadisin rivayeti hususunda iÅ?ittiÄ?i gibi aynı metin ve rivayet lafızlarıyla nakletmeye büyük özen gösterdiÄ?i anlaÅ?ılmaktadır. Aynı zamanda ravi ve rivayet tenkidi konusunda aÅ?ırı hassasiyet gösterdiÄ?i söylenebilir.

Affân’ın hadis rivayet üslubunda hadislerin sened ve metinde yer alan rivayet lafızlarının ve kelimelerin doÄ?ru telaffuzuna önem vermesi onun yaÅ?adıÄ?ı dönemin ve çevreninin veya ders aldıÄ?ı hocalarının bir etkisi olarak kabul edilebilir.

Öte yandan bu çalıÅ?manın bir neticesi olarak denebilir ki cerh-ta’dil âlimlerinin kitaplarında kullandıkları bazı ifadeleri doÄ?rudan kabul etmek yerine ravi hakkında yapılan cerh veya ta’dil sebeplerini, yaÅ?adıkları zaman içerisindeki durumu araÅ?tırmak ve anlamaya çalıÅ?mak gerekmektedir.

KAYNAKÇA

Âcurrî, Ebu Bekr Muhammed b. Huseyn b. Abdullah el-Âcurrî, Suâlâtu ebî Ubeydi’l-Acurrî Ebâ Dâvûd. thk. Abdulalim Abdulazim el-Bestevî, Beyrut: Müessesetü’r-Reyyân, 1418/1997.

Aydemir, Selahattin, “Hadîs Rivâyeti ve ÖÄ?retimi KarÅ?ılıÄ?ında Ücret Alma Hakkında Bazı Mülahazalar”, Din Bilimleri Akademik AraÅ?tırma Dergisi, C.XX, S.2, 2020, s. 1109-1129.

Beyhakî, Ahmed b. el-Hasan b. Ali b. Musa Ebû Bekir Beyhakî. Ma’rifetu’s-sünen ve’l âsâr. thk. Abdu’l-mu’tî Emin Kal’aci. Beyrut: Dâru Kuteybe, 1991.

Buhârî, Ebû Abdullah Muhammed b. Ä°smail, et-Târîhu’s-saÄ?îr. thk. Mahmud Ä°brahim Zayed. Kahire: Mektebetu Daru’t-Türâs, 1976.

Cürcânî, Hamza b. Yusuf el-Cürcânî. Târîhu Cürcân. thk. Muhammed Abdulmuîd Han. Beyrut: Âlemu’l-Kütüb, 1401/ 1981.

DımaÅ?kî, Ebû Zür’a Abdurrahman b. Amr b. Abdullah ed-DımaÅ?kî. et-Târîh. Beyrut: Dâru’l-Kütübi’l-Ä°lmiyye, 1417/1996.

Ehâdîsi’Å?-Å?uyûhi’l-kibâr. thk: Hamza b. Ahmed ez-Zeyn. Kahire: Dâru’l-Hadîs, 2004. Fakihî, Ebû Abdullah Muhammed b. Ä°shak Fakihî. Ahbâru Mekke fî kadîmi’d-dehr ve hadîsih. thk. Abdulmelik Abdullah DuheyÅ?. Beyrut: Dâru Hıdr, 1414.

Hanbel b. Ä°shâk. Zikru mihneti'l-imam Ahmed b. Hanbel. thk. Muhammed NegaÅ?. By. 1983/1403. Hatîb el-BaÄ?dâdî, Ebû Bekir Ahmed b. Ali. Târîhu BaÄ?dâd. thk. BeÅ?Å?âr Avvâd Ma’rûf. Beyrut: Dâru’l-Garbi’l-Ä°slâmiy, 2002.

Hatîb el-BaÄ?dâdî, el-Kifâye fî ilmi’r-rivâye. thk. Ebu Abdullah es-Serûkî. Ä°brahim Hamdi. Medine: el-Mektebetu’l-Ä°lmiyye, ts. Ä°bn Adî, Ebû Ahmed Abdullah b. Adî Cürcânî. el-Kâmil fî duafâi’r-ricâl. thk. Adil Ahmed Abdulmevcud vd. Beyrut: Dâru’l-Kütübi’l-‘Ä°lmiyye, 1997.

Ä°bn Batta, Ebu Abdullah Ubeydullah b. Muhammed Ä°bn Batta. el-Ä°bânetü’l-kübrâ. thk. Rıza Mu’tî vd. Riyad: Dârur-râye, 1426/2005.

Ä°bn Ebî Hâtim Râzî, Ebû Muhammed Abdurrahman b. Muhammed b. Ebî Hâtim Râzî. el-Cerh ve’t-ta’dîl. Beyrut: Dâru Ä°hyâu’t-Turasi’l-Arabiy, 1952.

Ä°bn Hacer, Ebu’l-Fadl Ahmed b. Ali Ä°bn Hacer Askalânî Fethu’l-bârî Å?erhu sahîhi’l-Buhârî. Beyrut: Dâru’l-Ma’rife, 1379.

Ä°bn Hacer. Nüzhetu’l-elbâb fi’l-elkâb. thk. Abdülaziz Muhammed Salih es-Sedîrî. Riyad: Mektebeu’r-RüÅ?d, 1409/1989.

Ä°bn Hacer. TaÊ¿cîlu’l-menfaaÊ¿ bi zevâidi ricâli’l-eimmeti’l-erbaaÊ¿. thk: Dr. Ä°kramullah Ä°mdadulhak. 2. Bsk. Beyrut: Dâru’l-BeÅ?âiri’l-Ä°slâmiyye, 2008.

Ä°bn Hanbel, Ebu Abdullah Ahmed b. Hanbel. el-Ä°lel ve ma’rifetu’r-ricâl. thk. Vasiyyullah b. Muhammed Abbas. Beyrut: el-Mektebetü’l-islamî, 1988.

Ä°bn Hayyât, Ebu Amr Halife b. Hayyât el-Basrî. et-Târîh. Beyrut: Müessesetür’r-Risâle, 1397. Ä°bn Hibbân. Ebû Hatim Muhammed b. Hibbân Takrîbu’s-sikât. thk: Halil b. Me’mun Å?iha. Beyrut: Dâru’l-MaÊ¿rife, 2007.

Ä°bn Manzûr, Muhammed b. Mukerrem. Lisânu’l-arab. Beyrut: Dâru Sâdır, ts. Ä°bn Sa’d, Ebû Abdullah Muhammed b. Sa’d b. Menî’. et-Tabakâtu’l-kübrâ. Beyrut: Dâru Sâdır, ts. Ä°bnu’l-Cevzî, Cemaluddin Ebu’l-Ferec Abdurrahman. Menâkıbu’l-Ä°mâm Ahmed. thk. Abdullah b. Abdulmuhsin Turkî. By: Dâru Hicr, 1409.

Ä°bnu’l-Kayserânî, Ebu’l-Fadl Muhammed b. Tahir b. Ali el-Makdisî ibnu’l-Kayserânî. el-Cem’u beyne kitâbey Ebi Nasr el-Kelâbâzî ve Ebi Bekr el-Ä°sbehâni fi ricâli’l-Buhâri ve Muslim. Beyrut: Dâru’l-kütübi’l-ilmiyye, 1405.

Kandemir, Mehmet YaÅ?ar. “Affân b. Müslim”. TDV Ä°slâm Ansiklopedisi. 1/ 399-400. Ä°stanbul: TDV Yayınları, 1988.

KaragözoÄ?lu, Mustafa Macit. Zayıf Râviler: Duafâ Literatürü ve Zayıf Rivayetler. Ä°stanbul: Ä°FAV yay. 2014.

Kaysî, Ebû Bekr Å?emsüddîn Muhammed b. Abdillâh b. Muhammed el-Kaysî Ä°bn Nâsıruddîn. Tavdîhu’l-müÅ?tebih fî zabtı esmâʾi’r-ruvât ve ensâbihim ve elkâbihim ve künâhüm. thk. Muhammed Nuaym el-Arkûsî. Beyrut: Müessesetu’r-Risâle, 1993.

Likânî, Ä°brahim b. Ä°brahim Hasan Burhaneddin el-Likânî. Behcetu’l-mehâfil ve ecmelu’l vesâil bi’t-t’arif bi ruvâti’Å?-Å?emâil. thk. Å?âdî b. Muhammed b. Salih. Yemen: Merkezu’n-Nu’man li’l-Buhûs li’d-Dirâsâti’l-Ä°slamiyye, 2011.

Mezrû’, Hind bint Muhammed el-Mezrû. Cüz’ü Ebî Osmân Affân b. Muslim es-Saffâr diraseten ve tahkiken. Riyad: Melik Suud Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, 1418/1998.

Mizzî, Ebu’l-Haccâc Yusuf b. Zeki Abdurrahman. Tehzîbu’l-kemâl. thk. BeÅ?Å?âr Avvâd Ma’ruf. . 35 Cilt. Beyrut: Müessesetu’r-Risâle, 1400/1980.

Müslim, Ebu’l-Hüseyn Müslim b. el-Haccâc Müslim el-KuÅ?eyrî. el-Musnedu’s-sahih. thk. Muhammed Fuad Abdulbâki. Beyrut: Daru Ä°hyau’t-Turasi’l-Arabiy, ts. Râmhurmuzî, Hasan b. Abdurrahman Râmhurmuzî. el-Muhaddisu’l-fâsıl beyne’r-ravi ve’l-vâî. thk. Muhammed Acâc Hatîb. Beyrut: Daru’l-fikr 1404.

Sayyâh, Ali b. Abdullah es-Sayyâh. “Akvâlu’l-imam Affân b. Muslim es-Saffâr (ö.202) fî cerhi’r-ruvât ve ta’dîlihim”. Mecelletu’l-Câmiati’l-Ä°slamiyye. 161, (2012). 296-387.

Sayyâh. “el-Ä°mam Affân b. Muslim es-Saffâr ve menhecuhu fi’t-telakkî ve’l-edâ ve’n-nakd”. Mecelletu'l-Ulûmi'Å?-Å?er'iyye. 3/1. (Ocak 2010/ Muharrem 1431), 35-83.

Announcements

You can send your paper at Online Submission System

  • The Journal of International Social Research / Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi ISSN: 1307-9581, an international, peer-reviewed, on the web publication, from 2007 will be issued least four times annualy.
  • Our journal is an independent academic publication based on research in social sciences, contributing to its field and trying to publish scientific articles that will bring innovation to the original and social sciences.
  • The journal has got an international editorial board and referee board, mainly embodied from the each individually professional on the social research fields.
  • Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi / The Journal of International Social Research became a member of Cross Reff since 2014 and started to assign DOI numbers to the articles. image
Google Scholar citation report
Citations : 7760

The Journal of International Social Research received 7760 citations as per Google Scholar report

The Journal of International Social Research peer review process verified by publons
Get the App